Kültür & Yaşam

İnsanlar Neden Başkaları Tarafından Onaylanma İhtiyacı Hisseder ?

0
Please log in veyaKayıt Olbunu yapmak için.

Hayatta bir karar verdiğimizde çoğumuzun içinde aynı soru belirir:
“Acaba doğru mu yapıyorum?”

 

Bu soru öylesine güçlüdür ki, bazen adım atmamızı durdurur, bazen de başkalarından onay alma ihtiyacına dönüşür. İnsan, doğası gereği hata yapmaktan korkan bir varlık. Eleştirilmek, dışlanmak, yanlış anlaşılmak… Bunların hepsi bizi daha temkinli olmaya ve “başkalarının fikrini” ölçü kullanmaya yönlendiriyor.

 

Ama bir gerçek var: Hatalar, bizi zayıflatan değil; güçlendiren şeylerdir.

 

Bu yazıda, neden başkalarından onay beklediğimizi, hataların aslında neden büyümenin en güçlü aracı olduğunu ve bu döngüyü nasıl kırabileceğimizi daha derinlemesine inceleyeceğiz.

 

Onay Arayışı: Güvende Olma İhtiyacının Bir Yansıması

 

İnsan beyni belirsizlikten hoşlanmaz. Bir şeyin doğru olup olmadığını bilmemenin yarattığı o küçük huzursuzluk hissi vardır ya… İşte onay alma isteği tam da bu noktada devreye girer. Birinin “Evet, doğru yapıyorsun.” demesi, içimizdeki o belirsizliği anında bastırır.

Bu yüzden çoğu zaman dışarıdan gelen onay, içsel bir güven kaynağı gibi görünür.
Ama bu güven kalıcı değildir.

Bir süre sonra kişi, kararlarını kendisi için değil, başkalarının nasıl karşılayacağını düşünerek verir. Bu da özgüveni içeriden değil, dışarıdan besleyen kırılgan bir yapıya dönüştürür.

 

Hatalar Korkulacak Değil, Yol Gösteren Birer İşarettir

 

Bir an düşün:
Bir çocuk yürümeyi nasıl öğrenir?
Düşe kalka.

Bir gitarist nasıl ustalaşır?
Sonsuz sayıda yanlış nota basarak.

Bir cerrah, bir pilot, bir öğretmen… Hepsi mesleklerinin ilk günlerinde yüzlerce küçük hata yapmışlardır. Ama işin güzelliği burada:
Bu hatalar, onları bugün oldukları kişiye dönüştüren yapı taşlarıdır.

Biz yetişkinler ise hata yaptığımızda kendimizi acımasızca yargılarız.
“Nasıl bunu yaptım?”
“Keşke hiç denemeseydim.”
“Rezillik!”

Oysa uzmanlara göre hata, bir başarısızlık değil; gelişimi gösteren bir işarettir.
Hata demek şudur:

  • Yeni bir şey deniyorsun.

  • Sınırlarını zorluyorsun.

  • Öğrenme sürecinin tam içindesin.

Ve bu çok değerlidir.

 

 

Hata Korkusu Başarıyı Gölgeliyor

 

Mükemmele odaklandıkça daha az deneriz.
Daha az denedikçe daha az öğreniriz.
Ve fark etmeden, bir zamanlar sahip olduğumuz merakı ve cesareti kaybederiz.

Psikologlar bunun adını koydu:
Mükemmeliyetçilik → Erteleme → Özgüven kaybı zinciri.

Ne kadar “hatasız olmalıyım” baskısı artarsa, o kadar az adım atarız.
Sonuç?
Yerinde sayan bir hayat, kaçırılan fırsatlar ve içten içe büyüyen bir tatminsizlik.

Oysa gelişim, konfor alanında değil; denemenin, yanılmanın ve yeniden denemenin içinde saklı.

 

Cesaret, Onaydan Daha Değerli Bir Özelliktir

 

Biri bize “Doğru yapıyorsun.” dediğinde mutlu oluruz; kabul.
Ama gerçek şu: Bu his geçicidir.

Asıl kalıcı olan, kendi deneyimlerimizle öğrendiklerimizdir.
Bir yanlış adım attığımızda, o yanlış bize kendimiz hakkında inanılmaz bilgiler sunar.
Neyi sevdiğimizi, neyi sevmediğimizi, hangi konuda güçlü olduğumuzu, nerede gelişmemiz gerektiğini… Hepsi ancak deneyimle ortaya çıkar.

Bu yüzden uzmanlar şunu öneriyor:
Onay beklemekten çok cesaret etmeyi alışkanlık haline getirin.
Çünkü cesaret, dışarıdan beslenmez; içinizden gelir.

 

Sonuç: Hatalar Aslında En Değerli Öğretmenlerimizdir

 

Hata yapmak, düşündüğümüz kadar kötü bir şey değildir.
Kötü olan, hatalardan kaçmak ve gelişim fırsatlarını görmezden gelmektir.

Başkalarından onay almak sizi kısa süreli rahatlatır; ama kendi yolunuzu çizmek, kendi doğrularınızı bulmak ve kendi hatalarınızdan öğrenmek… İşte gerçek gücü burada bulursunuz.

Unutma:
Hatalar, seni geriye götürmez. Sana kim olduğunu ve kim olabileceğini gösterir.

Motosiklet Kullanıcılarına Yeni Ceza Ve Yaptırımlar ! Motosiklet Kullanıcıları Dikkat !
Nicolas Cage, Ghost Rider Olarak Marvel Evrenine Geri Mi Dönüyor ? Söylentiler Yeniden Alevlendi !
Ad Area